Hayati Sır Kimdir?

‘Hayati Sır’ olan ben değilim…
Kalbinde hâlâ bir ‘hakikat’ taşıyan herkes o olabilir…
Dünyadaki bunca zulme, zorbalığa rağmen, ilkyaz gelince, çiçeğe durmuş bir ağaca bakıp, şükredebilen her insan, kalbinde bir ‘hayati sır’ barındırır aslında!
O zaman işte ‘hayati sır kim’, ‘hayati sır ne’ sorularının da bir önemi kalmayabilir!
Yine de asıl merak edilen, hangi sorunun cevabı olmalıydı sizce!
Biz, bugün, geçmişte defalarca ifade edilmesine rağmen, kalbin içinde hâlâ bir sır olarak kalabilmiş, insana emanet edilen bu hayati sırrın ne olduğunu, kalbimizin temizliği ölçüsünde bir defa daha ‘söz’e getirmeye çalıştık…
Ama ‘Hayati Sır’rın kim olduğunu, ne olduğunu tam anlamıyla, dün olduğu gibi bugün de bir tek Allah bilir!
Elbette tek bir ‘hakikat’ vardır! Ve o hakikat, biz ne yazarsak yazalım, Cenab-ı Hakk’ın izniyle ancak ‘O’na secde eden en sevgili kullarına açılır…

- Ey Hayati Sır! Açıklama zamanın gelmedi mi artık kimliğini?
Sen bizi her yazında, ‘kalb’imizle imtihan ediyorsun!
‘Kalb’in içinde tanışacağız zaten diyorsun!
‘Bir’ kalb diyorsun…
‘Kalb’in kapısında bekleyen ve iyi niyet barındıran bir sürü insan daha var ama!
‘Nefs’lerine secde ettirememişler bir türlü!
‘Halim selim’ olamamışlar hâlâ…
Peki, onlar ‘an’layabilecekler mi kitaplarında yazılı olanları?
‘Cennet Sözü’nü işitseler bile, ‘kalb’lerine girip ‘Mehdi’nin Sözleri’ni ‘oku’yabilecekler mi?
‘Bir’ hayati sırra vakıf olabilecekler mi seni görmeden?
Ey Hayati Sır, ‘kalb’ aynasına bakan seni görebilecek mi?
Kim olduğunu anlayabilecek mi?

- Hayati Sır suretini göstermeyecek okuyuculara.
Çünkü ona göre kitaplarının dışında ‘bir’ Hayati Sır yoktur!
Hayati Sır ‘bir’ kalemdir…
O ancak yazarken ‘hayat’ bulur!
Ve yazı bittiğinde ise ‘bir’ Hayati Sır kalmaz artık!
Ondan tek ‘bir’ yüz kalır geriye o da kelimelerdir!